Soğuk kış günlerinde depremzede vatandaşların sıcak bir şekilde yatmaları için ellerini taşın altına koyan Samsun Halk Eğitim Merkezi usta öğreticileri, gece-gündüz demeden çalışarak uyku tulumu dikiyor. Uyku tulumları da bölgedeki vatandaşlarımızın rahat etmeleri, soğuktan korunmaları için gönderiliyor. Bunu Samsun’da Halk Eğitim Merkezi mi yapmalıydı yoksa başta Samsun Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyeleri mi?
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremler sonrası insanlar yardım için seferber olurken, Samsun'da bulunan halk eğitim merkezlerinde usta öğreticilik yapan kadınlar da depremzedeler için uyku tulumu üretmeye başladı.
Soğuk kış ayları nedeniyle deprem bölgesinde sıfır derecenin altına inen hava şartlarına özel olarak tasarlanan ve dikilen uyku tulumlarında şu ana kadar 3 bin 200 adet üretilerek bölgeye gönderildi. Bu kadar tulum yeterli mi? Elbette değil, yüksek miktarda tulum gönderilmesi şarttır. Erzincan’da deprem bölgesinde çalışan bir gazeteci olarak insanların hangi şartlarda yaşamak için mücadele ettiklerini biliyorum. Tulumların üretilerek bölgeye gönderilmesiyle yaralara merhem olacağı ortadadır. Ancak bu yapılan yeterli bir yardım değildir.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin de elini taşın altına koyup yardımlarını çoğaltması gerekmektedir. İlçe belediyelerinin yardımda yarıştığı bir olayda Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin yeteri kadar duyarlı olamaması Samsun halkını da üzmektedir. Vatandaş deprem bölgesine yardım için mücadele ederken Samsun Büyükşehir Belediyesi de garip işler beşinde.
SBB Atakum ilçesi Kurupelit Yat Limanı'nda yapmayı planladığı otel projesine yönelik imar planı hakkında daha önce açılan davalarda yürütmeyi durdurma ve iptal kararları verilmişti. Ancak Samsun Büyükşehir Belediyesi yasaklara uyacak mı belli değil.
Burada insanların seslerini yükseltmeleri değişikliklere neden olacak mı yoksa Başkan Demir “Dediğim dedik” mantığını sürdürecek mi? Askı sürecindeki plan ile ilgili başta Körfez Mahallesi Muhtarlığı olmak üzere 500'ün üzerinde mülk sahibi ve vatandaş, itiraz dilekçesini SBB'ye verdi. Dilekçelerde, imar planının hukuksuz olduğu öne sürülerek daha önce mahkemelerin verdiği kararlar hatırlatıldı. Mahkeme kararını dinleyen kim ki? Mustafa Demir başta olmak üzere Samsun Belediye Meclisi üyeleri şunu asla unutmasınlar. Bugün yaptıkları hatalar yarın karşılarına yargı salonlarında da çıkabilir. O zaman kimse hâkimin karşısına çıkıp 'Bize başkan yaptırdı' demeye kalkmamalıdır. Çünkü her koyun kendi bacağından asılmaktadır.
PAZAR YANIYOR…
Taze fasulyenin fiyatı, yılbaşından bu yana yüzde 160 artarak, yükselerek gidiyor. Fiyatları indirmenin kolay yolu var. Tüketiciler olarak pazarda taze fasulyenin yanından geçerken almayın olsun bitsin. Birkaç hafta taze fasulye yememekle kimsenin midesi bozulmaz. Vatandaş zaten dar gelirli pazarda sadece dolaşıyor. Dar gelirlinin neyine turfanda sebze yemek. Siz kendi köylünüzün pazara getirdiklerinden yiyin, yiyebilirseniz.
İnsanlar et de yiyemiyor ot da yiyemiyorlar. Kalp damar operasyonu geçirmiş birisine “nasıl beslendiğini” sormuşlar. O da cevap vermiş:
Operasyondan önce bir inek yiyordum, şimdi ise inek gibi yiyorum…Anladınız mı???
GÜNÜN SÖZÜ
Sevgi insanı birliğe, bencillik de yalnızlığa götürür. (Schiller)
